23 Nisan 2012 Pazartesi

1 MAYIS’IN TARİHÇESİ






1850’li yillardaki isçilerin hayali, günde 8 saat çalisabilmekti. Bu isçiler, 24 saatlik günün 8 saatinde çalismak, 8 saatinde dinlenmek ve eglenmek ve 8 saatinde de uyuyabilmek istiyorlardi.



Bu isteklerine bazi ülkelerde de ulastilar. Örnegin, Yeni Zelanda’da bir sirkette daha 1848 yilinda 8 saatlik isgünü uygulanmaya basladi. 1855 yilinda Avustralya’da bir eyalette duvarcilar günde 8 saatlik çalisma hakkini elde ettiler. Bu mücadeleler sonucunda 19. yüzyilin ortalarinda Amerika Birlesik Devletleri ve Ingiltere’de günlük çalisma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edildi


Japonya’daki ilk büyük ve önemli grev 1882 yilinda Tokyo tramvay isçilerince yapildi. 1885 yilinda Çarlik Rusyasi’nda büyük grevler oldu. 1886 yilinda Fransa kömür madeni isçileri greve gitti. 1884 yilindan 1886 yilina kadar Amerika Birlesik Devletleri’nde 22 bin isyerinde 1 milyondan fazla isçinin katildigi grevler yapildi.

Isçi sinifinin sekiz saatlik isgünü talebi ile 1 Mayis arasinda iliski kurulmasi ilk kez 1867 yilinda gerçeklesti. Amerika Birlesik Devletleri’nin Sikago kentinde 10 bini askin isçi 1 Mayis 1867 Çarsamba günü 8 saatlik isgünü için büyük bir yürüyüs yapti Bu grevlerin büyük bir çogunlugunda isçilerin taleplerinin basinda çalisma süresinin 8 saate indirilmesi yer aliyordu. Amerika Birlesik Devletleri’nde bazi ücretliler için günlük çalisma süresini 8 saate indiren yasalarin kabulü ve ancak bunlarin gerektigi gibi uygulanmamasi, 8 saatlik isgünü mücadelesine daha da güç verdi.

1880’li yillarda Amerika Birlesik Devletleri’nde iki önemli isçi örgütlenmesi vardi. Bir tarafta, üye sayisi fazla olan ve vasifli-vasifsiz tüm isçileri üye yapan Emek Sövalyeleri, diger tarafta çogunlukla vasifli isçilerin örgütlendigi Örgütlü Meslek ve Isçi Sendikalari Federasyonu bulunuyordu.

Örgütlü Meslek ve Isçi Sendikalari Federasyonu, 1884 yili Ekim ayindaki kongresinde, 8 saatlik isgünü talebiyle 1 Mayis 1886 tarihinde ülke çapinda grevler ve gösteriler düzenleme karari aldi. Emek Sövalyeleri örgütü buna karsi çiktiysa da, bu kurulusun bazi subeleri bu talebi hakli bularak destekledi.

1886 yilinin ilk aylarinda 8 saatlik isgünü için büyük grevler oldu. Nisan ayinin sonlarina gelindiginde, 130 bin dolayinda isçi, grevler sayesinde 8 saatlik isgününü elde etmisti.
1 Mayis 1886 tarihinde Milwaukee’de polis göstericilerin üzerine ates açti ve dokuz kisi öldürüldü. Ancak bu tür baskilara ragmen 1 Mayis 1886 tarihinde Amerika’daki gösterilere yaklasik 400 bin isçi katildi. Chicago’da 40 bin dolayinda isçinin gösteri yürüyüsü ve grevi ise, en önemli olaylardandi. Chicago’da 21 bin isçi 17 Nisan’da ve 25 bin isçi 25 Nisan’da gösteri yürüyüsü yapmisti. Bu yürüyüslerin hiçbirinde olay çikmadi.
3 Mayis 1886 günü ise Chicago’daki McCormick tarim araçlari fabrikasinin (adi daha sonra International Harvester oldu) önünde toplanan birkaç yüz grevci isçiye polis tarafindan ates açildi. Bu isyerinde Subat ayindan beri grev sürüyordu ve isveren polis destegiyle grevkiricilari çalistiriyordu. Polisin bu saldirisinda alti isçi öldürüldü.

8 saatlik isgünü için ülke çapinda kampanya sürdürülürken polisin bu saldirisiyla alti isçinin ölmesi üzerine, 4 Mayis 1886 günü Chicago’da Samanpazari meydaninda bir protesto gösterisi düzenlendi. Gösteri olaysiz bir biçimde sürerken, polis, gösteriyi dagitmak için saldirdi. Bu arada, kimin tarafindan atildigi hala belirlenemeyen bir bomba, iki polisin hemen, alti polisin ise aldiklari yaralar nedeniyle daha sonra ölmesine neden oldu. Polisin açtigi ates üzerine de en az on kisi öldü. Atilan bomba bahane edilerek, Chicago’da isçi gösterilerini düzenleyenlerden anarsist düsünceyi savunan (anarkosendikalist) 8 sendikaci tutuklandi. Yapilan yargilamada, tutuklananlarin atilan bomba ile hiçbir sekilde baglantili oldugu gösterilemedi. Ancak, bu dönemde Amerika Birlesik Devletleri’nde yaratilan isçi ve sendika düsmani hava nedeniyle, jüri, zanlilari suçlu kabul etti. Samanpazari’ndaki olaylara iliskin mahkeme karari adil degildi. Chicago’da 1 Mayis günü Parsons’un önderliginde bazi iddialara göre 40, bazi iddialara göre 80 bin kisinin katildigi bir yürüyüs yapilmisti; ancak herhangi bir olay çikmamisti. Ayrica, 4 Mayis gösterisini düzenleyenler sosyalist veya komünist degil, anarsistti. August Spies, ABD’de Almanya olarak yayimlanan bir anarsist gazetesinin (Arbeiter Zeitung) yayin yönetmeniydi. Zanlilarin jüri tarafindan suçlu bulunmasinda en önemli belge, 4 Mayis 1886 günlü mitingin çagrisiydi. Ilanin ilk biçiminde, “isçiler, silahlanin ve tüm gücünüzle gelin” sözleri yer aliyordu. Spies, kiskirtma korkusuyla bu cümleye karsi çikti. Bu cümle metinden çikarildi. Ancak diger bir matbaada basilan bildirilerin tümü imha edilemedi. Zanlilar aleyhindeki en önemli kanit, bu bildiri oldu. Mahkemede 8 sendikacidan 7’sini idama mahkûm etti. Idama mahkûm edilen 5 kisinin cezalari onaylandi, ikisinin cezalari ömürboyu hapse çevrildi. Cezalari onaylananlardan Louis Lingg infaz öncesinde intihar etti veya öldürüldü. George Engel, Adolph Fischer, Albert Parsons ve August Spies 11 Kasim 1887 tarihinde idam edildiler. Bu olaylardan alti yil sonra, 1893 yilinda, eyalet valisi John Peter Altgeld hapiste bulunan 3 kisiyi affetti. Diger taraftan Samanpazari meydaninda barisçi göstericilere saldiri emrini veren polis yetkilileri Bonfield ve Schaack ise 1899 yilinda görevlerini kötüye kullanmaktan meslekten ihraç edildiler.

4 Mayis 1886 tarihindeki Chicago olaylarindan sonra, isçilerin 8 saatlik isgünü ve isçi lehine diger alanlarda yasalar çikarilmasi konusundaki mücadelesi durmadi. Örgütlü Meslek ve Isçi Sendikalari Federasyonu bu arada Amerikan Isçi Federasyonu (AFL) adini almisti. Amerikan Isçi Federasyonu’nun 1888 yilinda yapilan kongresinde, Marangozlar Sendikasi’nin öncülügünde ve diger tüm sendikalarin destegiyle, 8 saatlik isgünü için bir mücadelenin baslatilmasi kararlastirildi. Bu gösteriler 1 Mayis 1890 tarihinde yapilacakti. Bu arada bir baska girisim, 1 Mayis’i yalnizca 8 saatlik isgünü ve temel sendikal haklar için mücadele günü olmaktan çikararak, isçi sinifinin uluslararasi birligi ve dayanismasini gündeme getirdi.



888 yilinda Londra’da toplanan bir baska uluslararasi isçi kongresinde ise, Belçika delegesi Anseele, en temel isçi haklarinin taninmasi için uluslararasi isçi hareketinin gücünün gösterilmesini saglayacak gösterilerin yapilmasini önerdi. Bu gösteriler için öngörülen tarih ise 1889 yili Mayis ayinin ilk Pazar günüydü. Bu önerge daha sonra degistirildiyse de, bilinebildigi kadariyla, uluslararasi isçi hareketinin birlik ve dayanisma günü olarak 1 Mayis’in kutlanmasi konusundaki ilk girisim budur.


Çesitli ülkelerdeki isçi hareketlerinin temsilcileri 1889 yilinda Paris’te uluslararasi bir toplanti düzenlediler ve Ikinci Enternasyonal’i olusturdular. Bu toplantida, Chicago olaylarina hiç deginilmeden, günlük çalisma süresinin 8 saate indirilmesi ve isçi haklari konusunda Paris Kongresinde kabul edilen diger kararlarin siyasal iktidarlara kabul ettirilmesi için ayni günde ve zamanda bütün ülkelerde büyük bir uluslararasi gösteri düzenlenmesi kararlastirildi. Amerikan Isçi Federasyonu’nun 1888 kongresinde alinan karar uyarinca 1 Mayis 1890 tarihinde böyle bir gösteri yapacagi belirtilerek, uluslararasi gösteri gününün de 1 Mayis 1890 olmasi kararlastirildi.



Türkiye’de 1 Mayis’in ilk defa 1906 yilinda kutlandigi sanilmaktadir. 1909, 1910, 1911 ve 1912 yillarinda 1 Mayis’in daha genis katilimla kutlandigini biliyoruz. 1920, 1921, 1922, 1923 ve 1924 yillarinda Istanbul’da ve/veya ülkenin bazi baska bölgelerinde 1 Mayis kutlamalari yapildi. 1 Mayis 1925 yilinda kutlamalarin ardindan, ülkedeki sendikalar yogun bir baskiyla karsilastilar. Bu yillarda, Türkiye isçi sinifinin sayisal olarak azligi, az sayida isçinin çalistigi isyerlerine bölünmüs olmasi, deneyim yetersizligi gibi nedenlere bagli olarak 1 Mayis kutlanmasi büyük bir önem kazanmadi. Ikinci Dünya Savasi sonuna kadarki yillarda her 1 Mayis’ta ülkede olaylar olacakmis havasi yaratildi ve isçiler üzerindeki baskilar yogunlastirildi.



Ikinci Dünya Savasi’ndan sonra Türkiye’de sendikacilik hareketinin yeniden gelismesi ve özellikle uluslararasi sendikacilik hareketi ile tanismasiyla birlikte, 1 Mayis’in isçi sinifinin birlik ve uluslararasi dayanisma günü oldugu anlasilmaya baslandi.


1960’li yillarda Türkiye isçi sinifi, çesitli nedenlerle, bölünmüs durumdaydi.


1967 yilinda DISK kuruldu. DISK 1976 yilinda 1 Mayis’i Istanbul’da Taksim Meydaninda kutladi. Gerek 1976, gerek yine DISK tarafindan Taksim’de kutlamalarin yapildigi 1977 ve 1978 yillarinda, 1 Mayis’lar isçi sinifinin sermayeye karsi bir gövde gösterisi oldu. Ancak bir ölçüde yasal ve yasadisi sol örgütlenmelerin rekabet alani ve birbirlerine karsi gövde gösterisi haline de dönüstürüldü.



1 Mayis 1976 tarihinde benim de gururla yer aldigim ve Taksim meydanini dolduran yüzbinlerce insanimizin yasadigi coskulu kutlamayi unutamadim.



1 Mayis 1977 tarihinde karanlik güçlerce Taksim’de göstericilere açilan ates sonucu çikan panikte 30’dan fazla göstericinin ölmesi ise 1 Mayis’lar konusunda derin devleti ve milliyetçi cephenin yaratmak istedigi havayi pekistirdi.

Ben o gün Ankara Anafartalar Polis Karakolunda bildiri dagittirma ve afis astirma gerekçesiyle gözaltindaydim 1 Mayis’in 1976, 1977 ve 1978 yillarinda kutlanmasi, ülkemizde demokratik mücadele açisindan son derece önemli birer adimken, bu kutlamalarin sol gruplarin rekabet alani haline getirmek istenmesi, isçi sinifinin birliginin saglanmasina zarar verdi ve birçok isçiyi ve sendikayi 1 Mayis kutlamalarindan kaçirdi.


1980 öncesinde TÜRK-IS’e bagli bazi sendikalar 1 Mayis kutlamalarina katildilar. Ancak TÜRK-IS Yönetim Kurulu’nun tavrinda 1989 yilinda önemli bir degisiklik oldu. Yönetim Kurulu 1 Mayis’la ilgili olarak bir bildiri yayinladi.


Isçi sinifinin uluslararasi birlik, dayanisma ve mücadele günü olan 1 Mayis, 1992 yilinda TÜRK-IS, DISK ve HAK-IS tarafindan birlikte kapali salon toplantisi biçiminde kutlandi. TÜRK-IS ilk kez 1993 yilinda Istanbul’da Abide-i Hürriyet Meydani’nda 1 Mayis mitingi düzenledi. Kutlamalar daha sonraki yillarda düzenli biçimde devamla bu güne kadar ulasti; ancak hiçbir zaman 1976 ve 1977 yillarindaki cosku yakalanamadi.

   






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder