21 Kasım 2014 Cuma

Palu Kerdigesi / Hüsamettin Avşar





PALU KERDİGESİ

Abe bak baba ! diye seslenince yanlarına vardım. Baktım siyaha boyanmış kaşları ve burmalı bıyıklarıyla bir adam … Elini öptüm, nasıllaştık, derken adam çekip gitti.
Palulu Refik’e dönüp sordum:
‘’ La  ne iş yapar bu baba?’’
‘’ Abe bu baba memleketin en böyük kavatıdır ! ‘’
‘’ Ne diye memleketin en böyük kavatının elini öptürdün bana  ?’’
‘’Haşa !  Abe, bak baba !’’ dedim . ‘’Öp’’ demedim.
‘’ Demek ki el öpmeye terbiyen müsait (!)’’
Anladım ki el etek öpmek bizim terbiyemizin müsaitliğiyle ilgiliymiş.
Palulu esnaf, oğlunun biraz güzelliği,  biraz da kibar davranıyor olmasıyla ilgili oldukça kaygılıymış. Çağırmış sonradan fırlatılmış komşu çocuğunu: ‘’ Bak oğlum !’’ demiş. ‘’ Ben sana her hafta yeterince para vereyim, sen şu oğlumu biraz meyhaneye, biraz kerhaneye götüresin. ‘’
Haftalar geçmiş, Palulu bakmış ki  kasasından ekstra paralar çekiliyor. Yarım gözle oğluna  , çeyrek gözle de hanımına bakıp – sözüm ona- orta yere gürlemiş:
‘’Benim kasamdan arpa yürütüp kerhaneye gidenin, babasının kekliğini öperim !’’
Alışkanlık adama ‘’ Bilal oğlan ‘’ türküsü söyletir, aman dikkat !
Paluluya haber gelmiş, ‘’Evinden tıkırtılar geliyor .’’
Adam kahvehaneden fırlamış, halk da telaş ve merakla ardında…
Evine yaklaşır yaklaşmaz, çevredekileri zula yerlere gizlenmeleri için işaret çakmış.
Derken hırsız toplayabildiklerini koyduğu torbasıyla dışarı çıkmış. Çıkar çıkmaz da alnına yumruğu yemiş. Adam yerde, kap kacak çevrede…
Hırsızda can acısı ve korku, Palulu’da keyifle dayak atma coşkusu…
Acımış koşular, ricamız olsun demişler.
‘’Gel şunu karakola teslim edelim ! ‘’
Palulu öfkelenmiş:
‘’ Karakol benden daha mı iyi dayak atıyor ?
Hatırladınız mı ? Memleketin karakolları ‘’CAMDAN’’ olacaktı. Yetmedi KALEKOLLAR  yaptırıldı, vatandaşın selameti için…
Nahiyeden dönen adam, şaka olsun diye komşusuna:
‘’ Oğlum seni karakoldan istediler .’’ demiş.
Adam gece uyuyamamış. Erkenden düşmüş yola, varmış karakola. Atmış volta üstüne volta. Bakmış çağırıp eden yok, cesaretini toplayıp dalmış başçavuşun odasına:
‘’ Komutanım döveceksen döv, işim var köye döneceğim !’’
Sonra bu karakollara düşenlerden haber bile alınamadı.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder